Tek yaptığım aslında iyi ya da kötü yaşanmışlıklarıma ve yaşanacaklarıma sahip çıkmaktı. ” – Fırat Can Ayvaz

Hayat ve hayatın getirdikleri üzerine konuşmaya devam ediyoruz aslında . Bunun yaparken de mutluluk sınırını artırmak için bazı telkinlerde bulunuyorum. Amacım akıl vermek ya da yol göstermek değil.Sadece akıl gözüyle  doğduğum andan itiabaren idrak yeteneğimin el verdiği ölçüde gördüklerimi sizlere aktarmaya çalışıyorum. Çünkü adam olmak kendini bilmekle başlar bunu biliyorum ve gördüklerini doğru bir şekilde aktararak zirve yapar. Bunları yaparken yaşanmışlıklarımı referans olarak alıyorum. Bunlara gördüğüm yaşanmışlıkları ve kendi yaşama ihtimalim olanları ekliyorum. Tüm bu sentezlerden yola çıkarak yazınsal rotamı belirliyorum. Tek yaptığım aslında iyi ya da kötü yaşanmışlıklarıma ve de yaşanacaklarıma sahip çıkmak. Zamanında  bana karşı kırıcı olanları da buradan  benzer cevaplarla uğurlamak. 

Kırılanları onaranlara da minnet borcumu bu sayede aynı şekilde ödüyorum. Unutmayın ki kıranlara durmaları gereken yerleri öğrettiğinizde ancak kırıkları gerçek manada onaranların değerini anlarsınız. Bu sayede sadece sizinle siz iyi olduğunuz için iyi olanları da daha çabuk tanıma imkanı bulursunuz. Ve tüm bunların sizi daha da özgürleştirdiğini bu yöntemi kullandığınız zaman daha rahat anlayacaksınız. Bunun yanı sıra gerek bazı yazıların içinde gerekse bazı yazılara özel olarak güncel konulara değinmeye çalışıyorum. Bunu yaparken temelde edindiğim amaç günceli hayata dair kısmın odağına yerleştirmektir. Bu sayede toplum olarak çabuk unutan olma algısını da değiştirmeyi amaçlıyorum. Aslında bu durum algıdan öte bir gerçek. Toplumun kanayan yarası haline gelmiş her gün sıkça karşılaşılan bir olayı tıpkı diğerleri gibi çabucak unutuyoruz. Bu durum ise bu tarz sorunların çözümünü büyük ölçüde engellemektedir ki bunu da gözardı ediyoruz . İşte bu  durum doğrudan toplumsal ve ülkesel gelişimi de etkiliyor. Güncel olaylara da zaman zaman yer vermemin nedeni temelde budur. Tabi tüm bu içerikteki yazılarımı bir kitapta değil bir den fazla kitapta yer verecek şekilde düzenliyorum.Buradan sadece yazılara eksen atıyorum ve bu sayede kendi  hayat rotamdan ve kendi bakış açımdan sapmamış oluyorum.

Ayrıca yazılarımı oluşturan üçüncü ve son kısım ise milli bilinç hissiyatıdır. Hayat ve hayatın getirdikleri güncel olayları da içine alaraktan milli bilinç kavramıyla birleştirilirse tam olarak sonuca ulaşılacağını düşünüyorum. Aksi halde eksiklikler bitmez suretle baş gösterir. Yani aslında yazdıklarım çıkarılacak sonuçlar ve edinilecek telkinler itibariyle   bir milli vizyon oluşturabilme idealine ışık tutuyor.Neticede hayatı ana hatlarıyla çözümlemiş ve mutluluk merdivenlerini hızla adımlayan bir nesil ancak bu vizyonu oluşturabilir.Bu da kesinlikle gözardı edilmemelidir.

Yeri gelmişken biraz da milli bilinç kavramına değinelim. Bu kavram her şeyden önce bu coğrafyada yaşayan toplumun her kesiminden vatandaşa   yani toplumun her bir ferdini ayrı ayrı kucaklaştıracak bir kavramdır özü iyi okunduğunda. Dil, din, ırk vb. ayrımları yapmadan insanlara insanca değer verme bilinci verecektir. Bu durum gelişim ve uygarlık yolunun kapısını ardına kadar aralayacaktır. Ortak kültür öğeleriyle de sentezlenerek erişilmez bir güç haline gelecektir. Kültür tüm alt öğeleriyle milli bilinç ekseninde temellendirilerek hayatı güçlendirecektir. Bu kısımla ilgili olan yazılara ise daha çok  bir sonraki kitabımda  yer vereceğim.Şimdiden ona da buradan ışık olalım istedim.Hayatı bu üç eksende yaşayarak ve yaşatarak mutluluk eksenlerinizi geliştirebilmeniz temennisiyle önsöz niteliğinde ilk yazının son söz kısmına geçiyorum. İşte yazılarımın ekseni bu şekilde temelleniyor.Yani düşünce sistemimin omurgası bu şekilde denilebilir. Yani büyük vizyonlara sahip olabilmek  ; küçük sorumlulukları hayatın eksenini  iyi okuyarak onu milli bir temelde şekillendirmekle mümkün kılınabilir. Bunları anlatmak ise aslında bir anlamda yazıların odağını ve özündeki kavramsal bakış açılarını anlamanıza yardım edecektir.Yazıların stranç tahtasındaki kaleleri ise başta ve sonda yer alan ikiz ve bir o kadar da tamamlayıcı olan sözlerdir.Bu sözler yazıların başına ve sonuna konularak kavramların ve konunun  bütünselliğinin kolay yakalanabilmesi için konulmuştur.Aslında bütün bu  eksenler  ve bu  etkin vizyon ideali bana ve okurlara sonraki çıkacak kitaplarım  için de ipucu oluşturacaktır.Önyargılardan uzak bir okuma dileklerimle…

“Anı yazmak, ölümün elinden bir şey kurtarmaktır. ”  – Andre Gide

Comments to: Yazıların Ekseni

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Attach images - Only PNG, JPG, JPEG and GIF are supported.

Login

Welcome to Typer

Brief and amiable onboarding is the first thing a new user sees in the theme.
Join Typer
Registration is closed.