İnsan değiştiği sürece değil, yenileştiği sürece büyür ve olgunlaşır.”

Fırat Can Ayvaz-

İnsanlar sevdikleri kişilerle vakit geçirmekten hoşlanırlar. Aksi bir durumla karşılaştıklarında zamanın akmadığını hissederler, başka bir deyişle bu durumu vakit kaybı olarak görürler. Aynı şekilde hoşlandığı faaliyetlerle zamanını paylaşmayı seçer çoğu zaman.Kendine ayıracak zamanı bulduğunda ise bu zamanı bölümlendirirken en sevmediği aktivitelerle bu zamanları dolduranları da da hiç bu zamana kadar görmedim. Her insan kendine özel tüm anlarını paylaşacağı bir insan da olsa, herhangi bir aktivite de olsa mutlak suretle kendini mutlu edeni seçecektir. Benlik, bencillik ve doğası gereği sahip olduğu ego da zaten bunu gerektirir. Hatta bu sadece sevdiği kişilerle , sevdiği faaliyetleri yürütmek isteği çoğu zaman yeniliklere kapalı bir halde olmasını da beraberinde getirmektedir. Bu ise bir bakıma tehlikeli bir durumdur. Çünkü insanın kültürel birikimlerini artıracak olan  ve hayat ufkunu geliştiren olgular çoğunlukla yeniliklerdir.

İnsan değiştiği sürece değil yenileştiği sürece olgunlaşır ve büyür. Fikriyatındaki üst  düzeylikler bu yolla ortaya çıkar .Bu yenileşimi kusursuz ve eksiksiz bir şekilde yerine getirirken ,dikkat edilmesi gereken temel şeyin yeniliklere açık bir şekilde kültürel algılarımızı çok yönlü çalıştırabilmek olduğunu da unutmamak gerekir.

Bu konuyu biraz daha derinleştirmek gerekirse  ;evet insan sevdikleri kişilerle ,sevdiği aktiviteleri yürütmekten zevk alır. Kültürel yelpazesini de genişletirken bu durumu temel alır. Fakat bunu yaparken kendini yeniliklere ve gelişimlere kapattığı taraflar vardır. İşte temelde insanın engellemesi gereken durumda budur. Yani bazen zevk almasa da yenilikleri hayatına yerleştirmeyi ilke edinmelidir. Kültür yolunda hız kazanmanın şartı da budur. Unutulmamalıdır ki bazen sevmeyerek hayatına aldıkları şeyler hayatının zamanla parçası olabilir. Yani temelde karşılaştığımız hiçbir şeye karşı önyargı oluşturmamalıyız. Hayatı zorluklara, zor ve sevimsiz insanlara karşı çekilir kılabilmenin yolu da buradan geçmektedir. Düşük seviye de önyargı, maksimum anlayışlılık ve yeniliklere sonuna kadar açık olma üçlüsü kültürel dolgunluğun ayak sesleridir.İşte hayatımın matematiğinin muhteşem üçlüsü de budur.

Daha mutlu olmaya çalışmak hayatı sadece mutlu olduğumuz anlardan görüp ,tek elle tutmaya çalışmak değildir. Tüm yönlerini kontrol etmeye çalışarak ,umutsuzluktan ve tekdüzelikten uzak olmak ise bu konudaki başarının anahtarıdır.

Comments to: Yenileşme Işığının Anahtarı

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Attach images - Only PNG, JPG, JPEG and GIF are supported.

Login

Welcome to Typer

Brief and amiable onboarding is the first thing a new user sees in the theme.
Join Typer
Registration is closed.